Dünya üzerinde binlerce turistik yer bulunuyor ve hepsi kendine özgü güzellikleriyle dikkat çekiyor. Ancak bazı turistik yerler var ki, sıradan turistik yerlerden çok daha fazlasını sunuyorlar. Gizemli geçmişleri, tuhaf oluşumları ve doğal güzellikleriyle dünyanın en ilginç turistik yerleri olarak kabul edilen bu yerler, ziyaretçileri büyüleyen atmosferleriyle tanınıyorlar. Ancak, bu yerleri ziyaret etmek, sıradan bir tatilden çok daha fazla özen ve planlama gerektiriyor.

Dünyanın en gizemli turistik yerlerine seyahat etmek, büyüleyici bir deneyim sunarken aynı zamanda zorlu bir macera olabilir. Bu yerlerin bazılarına erişim oldukça zor olabilirken, bazıları da tehlike arz edebilir. Ancak, bu turistik yerlerin mistik atmosferi ve etkileyici güzellikleri, ziyaretçilerin ömür boyu sürecek anılar edinmesine yardımcı olur. Bu makalede, dünyanın en gizemli turistik yerlerine bir göz atacağız ve bu yerleri ziyaret etmekle ilgili bazı ipuçları ve tavsiyeler sunacağız.

Stonehenge, İngiltere

Stonehenge, İngiltere’nin güneybatısındaki Salisbury Ovası’nda yer alan tarih öncesi bir yapıdır. Bu yapı, Neolitik ve Tunç Çağı’nda inşa edilmiş ve yaklaşık 5000 yıldır ayakta durmaktadır. Stonehenge, devasa taş sütunları ve yatay kirişlerin yerleştirilmesiyle yapılmış büyük bir halka şeklindedir. Bu taşların bazıları 40 ton ağırlığındadır ve binlerce yıl önce ne şekilde yerleştirildikleri hala gizemini korumaktadır.

Stonehenge’in tam olarak ne amaçla inşa edildiği hala belirsizdir. Bazı araştırmacılar, yapıların astronomik gözlem için kullanıldığını, diğerleri ise ay ve güneş ritüelleri ve dini törenler için kullanıldığını düşünmektedir. Bununla birlikte, bu tarihi yapı, İngiltere’nin en popüler turistik yerlerinden biridir ve yılda milyonlarca ziyaretçi çekmektedir.

Stonehenge, 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Ziyaretçiler, Stonehenge’in yanında bulunan ziyaretçi merkezinde tarihi detaylar hakkında daha fazla bilgi edinebilirler. Ayrıca, belirli zamanlarda Stonehenge’de düzenlenen özel etkinlikler, ziyaretçilere daha derin bir deneyim sunmaktadır.

Machu Picchu, Peru

Machu Picchu, Peru’nun en ünlü turistik yerlerinden biridir. Bu antik İnka kenti kalıntıları, And Dağları’ndaki Urubamba Vadisi’nde yer almaktadır. İspanyolların İnkaları fethinden önce inşa edildiği düşünülen Machu Picchu, 15. yüzyılda İnka İmparatorluğu’nun başkenti olarak kullanılmıştır. Ancak, İspanyol sömürgeciliği döneminde terk edilmiş ve yaklaşık 400 yıl boyunca unutulmuştur. 20. yüzyılın başlarında keşfedildikten sonra, Machu Picchu, dünya çapında bir turistik cazibe merkezi haline gelmiştir.

Machu Picchu, çarpıcı manzaraları ve mimarisiyle dikkat çeker. Kent, teraslı tarım alanları, taş yapılardan oluşan konutlar, saraylar, tapınaklar ve diğer kamu yapılarından oluşur. Bunların yanı sıra, birçok kaynak suyu kaynağı ve yeraltı kanalı da bulunmaktadır. Machu Picchu, İnka kültürü ve mühendisliği hakkında birçok ipucu sunmaktadır ve bu nedenle arkeolojik açıdan büyük bir öneme sahiptir.

Machu Picchu, 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır ve yılda yaklaşık 1.5 milyon ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Ziyaretçiler, kentin etrafındaki dağlık manzaraların tadını çıkarabilir, antik İnka yapısı hakkında daha fazla bilgi edinmek için rehberli turlara katılabilir veya İnka İmparatorluğu’na ait diğer tarihi yerleri de ziyaret edebilirler.

Pyramidal, Mısır

Pyramidalar, Mısır’ın Kahire şehri yakınlarında yer alan antik piramitlerdir. Bu piramitler, Mısır İmparatorluğu’nun en büyük ve en önemli yapılarından biridir ve dünyanın en eski Yedi Harikaları’ndan biridir. Piramitler, firavunların mumyalanmış cesetlerini korumak ve diğer eşyalarını öbür dünyaya taşımak için yapılmıştır.

Giza Piramitleri, Mısır piramitlerinin en ünlüsüdür ve MÖ 2550-2490 yılları arasında yapılmıştır. Giza Piramitleri, Khufu, Khafre ve Menkaure adlı üç farklı firavunun mezarlarıdır. Khufu Piramidi, Giza Piramitleri arasında en büyük olanıdır ve yaklaşık 146 metre yüksekliğindedir. Bu piramitler aynı zamanda Mısır’ın en popüler turistik yerlerinden biridir ve yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Pyramidalar, Mısır tarihinin en önemli sembollerinden biridir ve Mısır kültürüne ilişkin birçok bilgi içermektedir. Bu piramitler, antik Mısır’ın mimari ve mühendislik becerilerinin yanı sıra, o dönemde kullanılan sanat, matematik, astronomi ve dini inançlar hakkında da önemli bilgiler sunmaktadır. Pyramidalar, 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır ve dünya tarihinin en önemli yapılarından biri olarak kabul edilmektedir.

Göbeklitepe, Türkiye

Göbeklitepe, Türkiye’nin güneydoğusunda, Şanlıurfa ilinde yer alan bir antik tapınak kompleksidir. MÖ 10.000 ila 8.000 yılları arasında inşa edilmiş olan Göbeklitepe, dünyanın bilinen en eski tapınak yapılarından biridir. Tapınak kompleksi, 20’den fazla T şeklindeki sütunlu yapıdan oluşmaktadır ve her biri yaklaşık 3-6 metre yüksekliğindedir.

Göbeklitepe, arkeolojik keşifleriyle dünya genelinde büyük ilgi uyandırmıştır. Burada yapılan kazılar, antik insanların sadece avcılık ve toplayıcılıkla uğraşmadıklarını, aynı zamanda karmaşık inanç sistemlerine sahip olduklarını ve bu inançlar doğrultusunda büyük ölçekli yapılar inşa ettiklerini göstermiştir. Göbeklitepe’nin keşfi, insanlık tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve antik insanların zihinsel ve kültürel gelişimine ilişkin yeni bir perspektif sunar.

Göbeklitepe, 2018 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir. Tapınak kompleksi, Türkiye’nin en önemli arkeolojik alanlarından biridir ve yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görür. Göbeklitepe’nin keşfi, insanlığın tarihini anlamak için önemli bir kaynak sunmaktadır ve dünya tarihi ile ilgilenen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yerdir.

Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı, Avustralya

Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı, Avustralya’nın Kuzey Bölgesi’nde yer alan ve kızılderili halkının kültürel mirasını korumak için kurulmuş bir milli parktır. Parkın en önemli özelliklerinden biri, dünyanın en büyük monolitik kaya oluşumlarından biri olan Uluru (Ayers Rock) kayasıdır. Uluru, 348 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek monolitik kaya oluşumlarından biridir ve dünya mirası olarak kabul edilmiştir.

Kata Tjuta (The Olgas) adı verilen ve Uluru’nun yaklaşık 40 kilometre batısında yer alan diğer kaya oluşumları da parkın önemli özelliklerindendir. Kata Tjuta, 36 adet farklı büyüklükteki kaya oluşumundan oluşmaktadır ve bu kaya oluşumlarına “The Olgas” adı verilmektedir. Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı, kızılderili halkının kültürel mirasını korumak için önemli bir rol oynamaktadır ve bölge, ziyaretçiler tarafından büyüleyici manzaraları ve tarihi önemi nedeniyle dünya genelinde popüler bir turistik yerdir.

Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı, yerli halkın kültürüne ve mirasına saygı gösterirken aynı zamanda doğal güzellikleri ve benzersiz ekosistemi de korumak amacıyla kurulmuştur. Bölge, aynı zamanda zengin yerli fauna ve flora türlerine ev sahipliği yapmaktadır ve birçok endemik bitki ve hayvan türüne sahiptir. Uluru-Kata Tjuta Ulusal Parkı, ziyaretçilerin doğayla iç içe vakit geçirebileceği birçok yürüyüş rotasına ve aktiviteye sahiptir. Turistler genellikle Uluru ve Kata Tjuta’yı gün batımı veya gün doğumu sırasında ziyaret etmeyi tercih ederler, çünkü bu zamanlar kayalardaki renk değişimleri ve gölgeleriyle muhteşem manzaralar sunar.

Cennet Bahçesi, Çin

Cennet Bahçesi, Çin’in güneyinde, Hunan Eyaleti’nde yer alan Zhangjiajie şehrinde bulunan bir milli parktır. Park, 2001 yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilmiştir. Cennet Bahçesi, binlerce yıllık doğal oluşumlarla ve insan eliyle yapılan bahçe ve tapınaklarla doludur. Parkın en dikkat çekici özelliklerinden biri, 1.080 metre uzunluğundaki cam yürüyüş yolu ile dünyanın en yüksek ve en uzun cam köprüsüdür.

Cennet Bahçesi, dağların arasındaki vadi ve sivri kayalıklarla dolu bir doğal labirent gibidir. Parkın en ünlü özelliklerinden biri, “Hallelujah Dağı” olarak da bilinen Yuanjiajie bölgesidir. Bu bölgede, birçok dar kayalık kuleler, yüzlerce metre yüksekliğe kadar uzanır ve ziyaretçilere büyüleyici manzaralar sunar. Cennet Bahçesi, aynı zamanda “Avatar Dağı” olarak da bilinir, çünkü James Cameron’un Avatar filminin dünya yaratımı, bu dağlardan esinlenerek tasarlanmıştır.

Cennet Bahçesi, aynı zamanda dünyanın en büyük doğal köprülerinden biri olan “Tianmen Dağı Doğal Köprüsü” ile de ünlüdür. Köprü, 10 metre genişliğinde ve 143 metre uzunluğundadır ve ziyaretçilerin yürüyerek geçebileceği bir yürüyüş yoluna sahiptir. Parkta ayrıca, 200 metre yüksekliğindeki “Tianmen Dağı Tapınağı” ve “Heavenly Pool” gibi doğal oluşumlar da ziyaret edilebilir. Cennet Bahçesi, hem doğal güzelliği hem de tarihi ve kültürel önemi nedeniyle bir turistik cennet olarak kabul edilir.

Tikal, Guatemala

Tikal, Guatemala’nın kuzeyinde, Petén ormanlarının kalbinde yer alan bir Maya antik kenti ve arkeolojik bölgedir. Tikal, MÖ 4. yüzyıldan MS 10. yüzyıla kadar yaklaşık 1500 yıl boyunca Maya uygarlığının önemli bir merkezi olarak hizmet verdi. Bu dönemde Tikal, Maya kültürünün mimari, astronomi, matematik, yazı ve sanat dallarında da önemli katkılar yaptı. Tikal, 1979 yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edildi.

Tikal, 16 km²’lik bir alanı kapsar ve yaklaşık 3.000 yapıya ev sahipliği yapar. Bu yapılar arasında tapınaklar, kraliyet sarayları, evler, oyun alanları ve sıradan halkın yaşadığı yapılar yer alır. Tikal’in en dikkat çekici yapılarından biri, yaklaşık 65 metre yüksekliğiyle “Tikal Tapınağı” olarak bilinen yapısıdır. Bu tapınak, kentin en yüksek yapısıdır ve ziyaretçilere muhteşem manzaralar sunar.

Tikal, sadece antik bir şehir olmanın ötesinde, aynı zamanda Guatemala’nın en önemli doğal parklarından biridir. Park, büyük bir çeşitlilikteki flora ve fauna türleriyle doludur. Tikal, özellikle keşfedilmemiş ormanlar, vahşi yaşam ve güzel manzaralar için bir cennet olarak kabul edilir. Tikal’in büyüleyici tarihi ve doğal güzelliği, Guatemala’da ziyaret edilebilecek en önemli turistik yerlerden biri olarak görülmektedir.

Göreme Vadisi, Türkiye

Göreme Vadisi, Kapadokya bölgesinde yer alan bir turistik bölgedir. Göreme Vadisi, yerleşim yeri olarak kullanılmadan önce, yaklaşık 60 milyon yıl önce oluşmuş tüf kayaçlarından oluşan volkanik bir bölgedir. Bu tüf kayalar zamanla rüzgar ve su erozyonu sonucu peri bacaları olarak adlandırılan doğal oluşumlara dönüşmüştür. Göreme Vadisi, peri bacalarının yanı sıra, mağara kiliseleri, manastırlar ve yer altı şehirleri ile de ünlüdür.

Göreme Vadisi, 1985 yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilmiştir. Bu bölge, Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Göreme Vadisi’nde ziyaretçiler, tarihi mağara kiliseleri ve manastırların yanı sıra, açık hava müzelerinde sergilenen antik Roma kalıntıları gibi birçok tarihi ve kültürel yapıyı keşfedebilirler. Bölge ayrıca, sıcak hava balonu turları, at binme turları, dağ bisikleti turları gibi birçok açık hava aktivitesi için de popülerdir.

Göreme Vadisi ayrıca doğal güzelliği ile de ünlüdür. Peri bacaları, vadiler, kanyonlar ve uçsuz bucaksız açık alanlar, ziyaretçilerin Kapadokya’nın güzelliklerinin tadını çıkarmasına olanak tanır. Kapadokya bölgesi aynı zamanda gökyüzü gözlemciliği için de popülerdir ve Göreme Vadisi, temiz ve açık gökyüzü ile mükemmel bir konumdadır. Bölgede birçok turistik tesis, restoran ve konaklama seçeneği bulunmaktadır.

Nazca Çizgileri, Peru

Nazca Çizgileri, Peru’nun güney kıyısında yer alan bir dizi gizemli yer şeklidir. Bu çizgilerin birçoğu hayvan, bitki ve geometrik desenlerden oluşur ve toplamda 800’den fazla şekil içerir. Çizgiler, Nazca kültürü tarafından MÖ 500 ila MS 500 yılları arasında yapılmıştır. Bu çizgilerin oluşumu hala tam olarak bilinmemekle birlikte, çoğunlukla insan eliyle yapıldığına inanılmaktadır.

Nazca Çizgileri, 1994 yılında UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilmiştir. Bu çizgilerin ilginç özelliği, yalnızca havadan görülebilmeleridir. Bu nedenle, birçok turist havadan turlarla çizgileri keşfeder. Nazca Çizgileri, incelikle yapılmış ve yaklaşık 50 kilometre karelik bir alana yayılmıştır. Çizgilerin neden yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı araştırmacılar bu çizgilerin astronomik veya dini amaçlar için yapıldığına inanıyorlar.

Nazca Çizgileri, hem gizemi hem de ilginçliği ile dünya çapında popüler bir turistik yerdir. Çizgilerin birçok figürü, kuşlar, balıklar, yılanlar, yaban domuzu ve örümcekler gibi hayvanları içerir. Bununla birlikte, en ünlü figürlerden biri, 200 metre uzunluğundaki Nazca İnsanı figürüdür. Bu figür, uzun süredir tartışmalara neden olan ve çizgilerin yapıldığı döneme ait bir insanlık dışı varlığın varlığına işaret eden spekülasyonlara neden olmuştur.

Angkor Wat, Kamboçya

Angkor Wat, Kamboçya’nın kuzeybatısındaki Siem Reap ilinde bulunan tarihi bir tapınaktır. Angkor dönemi Khmer İmparatorluğu’nun (802-1431) başkenti olan Angkor’un kalıntıları arasında yer almaktadır. Angkor Wat, dünyanın en büyük dini yapısıdır ve UNESCO tarafından 1992 yılında Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir. Tapınak, Khmer mimarisinin en iyi örneklerinden biridir ve 12. yüzyılda inşa edilmiştir.

Angkor Wat, güneşin doğuşu ve batışı sırasında muhteşem manzaralar sunan kompleks bir tapınak şehridir. Tapınağın merkezinde yer alan büyük kule, 213 metre yüksekliğiyle dikkat çeker. Tapınağın içinde, Khmer kültürünün ve tarihinin izlerini taşıyan birçok sanat eseri ve heykel yer almaktadır. Angkor Wat’ın bahçelerinde ve etrafındaki ormanlık alanlarda birçok antik yapı ve kalıntı da bulunmaktadır.

Angkor Wat, yıllık 2 milyondan fazla ziyaretçiyle Kamboçya’nın en popüler turistik yerlerinden biridir. Bölgede birçok turistik aktivite mevcuttur, özellikle bisiklet turları Angkor Wat’ı keşfetmek için popüler bir seçenektir. Ayrıca, turistler bölgedeki diğer tapınakları ve antik kalıntıları da ziyaret edebilirler. Angkor Wat, Kamboçya’nın tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak için önemli bir yere sahiptir ve bölgede turizmin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Ancak, yoğun ziyaretçi trafiği, yapıların yıpranmasına ve doğal çevrenin tahrip edilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, Angkor Wat ve diğer antik yapıların korunması için çeşitli restorasyon ve koruma çalışmaları yürütülmektedir. Ayrıca, turistlerin bölgeyi ziyaret ederken çevreyi korumaya yönelik sorumlu turizm uygulamalarına dikkat etmeleri önemlidir.

Angkor Wat, sadece Kamboçya için değil, dünya için de önemli bir kültür mirasıdır. Tapınak, Khmer İmparatorluğu’nun altın çağına ait önemli bir anıt olmasının yanı sıra, Khmer mimarisinin ve sanatının en güzel örneklerinden birini sunar. Angkor Wat’ın tarihi ve kültürel önemi, dünya genelinde tanınmış ve UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak korunması kabul edilmiştir.

Buzul Koyu, Kanada

Buzul Koyu, Kanada’nın Newfoundland ve Labrador eyaletinde yer alan muhteşem bir doğal güzelliktir. Bu koy, ışıltılı buzulların buzul mavisi renklerinde parladığı, sığ bir körfezdir. Koyun güzelliği, 20. yüzyılın başlarında bölgeye gelen turistler tarafından keşfedildi ve o zamandan beri bir turistik cazibe merkezi haline geldi.

Buzul Koyu, dünyanın en güzel koyları arasında sayılmaktadır. Koy, buzulların yanı sıra, deniz aslanları, penguenler, orca balinaları ve foklar gibi birçok deniz canlısına ev sahipliği yapmaktadır. Koyda balıkçılık da popüler bir aktivitedir ve deniz ürünleri açısından zengin bir bölgedir.

Ayrıca 1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen Gros Morne Ulusal Parkı’nın da bir parçasıdır. Park, çarpıcı doğal güzellikleri ve zengin biyolojik çeşitliliği ile tanınmaktadır. Buzul Koyu, parkın en popüler turistik yerlerinden biridir ve birçok aktivite için fırsatlar sunmaktadır, örneğin yürüyüş turları, balık tutma gezileri, deniz kajakçılığı ve daha birçok açık hava aktivitesi.

Moai Heykelleri, Easter Adası

Moai heykelleri, dünya üzerindeki en gizemli eserlerden biridir. Şili’ye bağlı olan Polinezya adası olan Paskalya Adası’nda (Easter Adası), Rapa Nui halkı tarafından yapılmış olan bu devasa taş heykeller, adanın kültürünün önemli bir parçasını oluşturur. Moai heykelleri, adanın doğal kaynakları olan volkanik tüf taşından oyulmuştur ve büyük bir ustalıkla yapılmışlardır. Heykellerin boyutları 1 ila 10 metre arasında değişmektedir ve bazıları 75 ton ağırlığındadır.

Moai heykelleri, Rapa Nui halkının eski liderlerini, krallarını ve tanrılarını temsil etmek için yapılmıştır. Heykellerin çoğu adanın sahilindeki tapınaklarda veya anıt alanlarında bulunur. Moai heykelleri, adanın içindeki volkanların yamaçlarından çıkarılan taşlarla yapılır ve adanın sınırlı kaynaklarından dolayı inşa edilmesi yıllar alır.

Bugün, Moai heykelleri Easter Adası’nın en popüler turistik yerlerinden biridir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Heykellerin büyüleyici güzelliği ve muhteşem manzaraları, turistlerin adaya akın etmesine neden olmuştur. Moai heykelleri, Rapa Nui kültürü hakkında da önemli bir bilgi kaynağıdır ve heykellerin nasıl yapıldığı ve taşındığı hala tartışma konusu olmaktadır.

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Türkiye

Derinkuyu Yeraltı Şehri, Türkiye’nin Kapadokya bölgesinde yer alan ve insanların yaklaşık 2500 yıl önce inşa ettiği bir yer altı kompleksidir. Şehir, tarihte çeşitli dönemlerde yerel halkın baskı altında kalmaması ve korunması amacıyla inşa edilmiştir. Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kapadokya bölgesindeki en büyük yer altı şehirlerinden biridir ve 18 katmanı ile yaklaşık 85 metre derinliğe inmektedir.

Yüzeyin altında gizli koridorlar, depolama alanları, kiliseler, mutfaklar, şarap mahzenleri ve hatta hayvan ahırları gibi birçok farklı bölümden oluşur. Şehirde ayrıca, tarihi taş kapılar, havalandırma delikleri ve su kanalları gibi ilginç mimari özellikler de bulunmaktadır. Derinkuyu Yeraltı Şehri, bir zamanlar yaklaşık 20.000 kişiye ev sahipliği yapmış olabilir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri, turistlerin ziyaret etmek için popüler bir turistik yer haline gelmiştir. Ziyaretçiler, şehirde gezinti yaparak, yeraltı hayatının nasıl olduğunu görebilirler. Şehirdeki labirent benzeri geçitler, dar merdivenler ve tüneller oldukça ilginçtir. Ayrıca, şehrin büyüklüğü ve yüksekliği, insanların bu yer altı şehrinde nasıl hayatta kalabileceği hakkında merak uyandırıcı sorular ortaya çıkarmaktadır.

Chichen Itza, Meksika

Meksika’nın Yucatan Yarımadası’nda bulunan bir antik Maya kentidir. Yucatan Yarımadası, Maya uygarlığının önemli merkezlerinden biriydi ve Chichen Itza, bölgedeki en önemli yerleşim yerlerinden biridir. Kentin kuruluşu M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzanır ve 10. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Chichen Itza, 2007 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir.

Maya mimarisinin en iyi örneklerinden biridir ve dünyanın en tanınmış antik yapılarından biridir. Kentin en ünlü yapısı, 30 metre yüksekliğiyle dikkat çeken El Castillo (Kukulkan Piramidi) olarak bilinir. Piramidin tepesi, her yıl equinox adı verilen iki günde, güneş ışınlarının yansımasıyla bir yılanın şekline bürünmesiyle ünlüdür. Kentte ayrıca, büyük bir spor alanı, tapınaklar, sarnıçlar ve diğer antik yapılar bulunmaktadır.

Meksika’nın en popüler turistik yerlerinden biridir ve yılda milyonlarca ziyaretçi çekmektedir. Kentte, turistler antik yapıları ve kalıntıları keşfetmek için birçok turistik aktivite yapabilirler. Özellikle El Castillo’nun equinox günlerinde ziyaret etmek, ziyaretçiler için popüler bir aktivitedir. Kentin etrafında yer alan cenoteler (su dolu kuyular) de bölgenin diğer popüler turistik yerlerindendir ve yüzme, dalış ve şnorkelle yüzme gibi aktiviteler yapmak için idealdir.